P-R-P Tedavisi; Etkin ve güvenli prosedürlerden olan P-R-P Tedavisi kişiden alınan kanın ayrıştırılarak elde edilen sıvısının kişiye enjekte edilmesi esasına dayanan bir cilt tedavisi yöntemi olup, cilt analizi ve kişisel tedavi planlaması öncesinde merak edilen P-R-P Nedir? Nasıl Uygulanır? ve Etkileri gibi önemli konu başlıklarına yazımız içerisinden ulaşabilirsiniz.
Büyüme faktörlerinden zengin plazma sıvısının ve pıhtı hücrelerinin kullanılmış olduğu P-R-P Tedavisi, cilt kırışıklıkları, güneş ve yaşlılık lekeleri, sivilce ve akne izi, cilt çatlakları ve saç dökülmeleri gibi pek çok problemde kullanılmaktadır. Cilt sarkmaları ve cilt gevşekliklerinde de azalmalara yardımcı olan bu tedavi, kişinin kendi kanından alınan plazma sıvısının yeniden kişiye enjekte edilmesi esasına dayanan bir işlemdir.
P-R-P Tedavisi
Cilt tedavilerinde kalıcı, uzun süre etkili ve başarılı sonuçlar ortaya çıkran tedavi, cildin onarım sürecini başlatan pıhtı hücrelerinin enjekte edildiği bölgede sayısının çoğaltılarak bölgede oluşan fibrin ağları ile tedavi edici ve iyileştirici etkisinden yararlanılmaktadır. Böylece ciltte onarılma ve yenilenme süreci hızlı bir şekilde tetiklenerek problemli cilt bölgesinden etkin sonuçlar alınmış olmaktadır.
Cilt yenilenmesi gerektiren pek çok cilt probleminde tek başına veya kombine olarak kullanılan pıhtı hücresi tedavisi öncesinde cilt probleminin analiz edilmesi ve tedavi parametrelerinin oluşturulması için ücretsiz muayenemizden yararlanarak cilt görüntüleme sistemlerimiz ile cilt analizi yaptırabilirsiniz.
Plazma sıvısı ya da pıhtı hücresi serumunun onarım ve yenileme etkinliğinden yararlanılan bu enjeksiyon tedavisi hakkında merak ettiğiniz soru ve görüşlerinizi iletmek, ücretsiz muayene için randevu talebinde bulunmak ya da P-R-P Tedavisi fiyatları hakkında bilgi almak için aşağıda bulunan iletişim formunu kullanabilirsiniz.
P-R-P Tedavisi Nasıl Uygulanır?
P-R-P Tedavisi ilk olarak plazma sıvısının elde edilmesi ile başlamaktadır. Bu amaçla kişiden ince uçlu iğne yardımı ile kan alınmakta ve özel tüplere koyulmaktadır. Özel tüplere koyulan laboratuvar ortamında kan yüksek hızda dönen santrifüj adı verilen bir cihaza koyulmaktadır. Bu cihaz, pıhtı hücrelerinden zengin plazma sıvısının elde edilmesi amacı ile belli sürede ve belli bir hızda dönmeye devam etmektedir.
Kişinin kendi kanından elde edilmiş plazmadaki beyaz bölüm pıhtı hücrelerinden ve büyüme faktörlerinden zengindir. Bu plazma tedavide kullanılacak kısımdır. Plazma sıvısının minik iğnelere koyulmasının ardından ciltteki sorunlu bölgelere enjekte edilmektedir. Bazı kombine cilt tedavilerinde işlem sonrasında plazma sıvısı cilt yüzeyine sürülerek uygulanabilmektedir. Bu işlem sıvının açılan gözenekler yardımı ile emilmesini sağlamak amacı ile yapılmaktadır.
Kimler P-R-P Tedavisi Yaptırabilir?
Cilt tedavisi ve cilt yenileme gerektiren kırışıklık, sarkma, akne ve sivilce izi, skar izi, cilt lekesi, gevşeme ve sarkma problemi bulunan tüm kadın ve erkeklere uygulanabilir özelliktedir. Ancak kan sulandırıcı kullananlar, kan hastalığı olanlar ve tedavi bölgesinde enfeksiyon ya da iltihap olanlar ile birlikte hamile ve emzirenlere uygulanmamaktadır.
P-R-P Tedavisi Sonrası Görülen Etkiler
2 ila 4 hafta aralıklar ile uygulanabilin P-R-P Tedavisi, cildin kendi kendini yenileme esasına dayanan bir işlemdir. Bu nedenle tedavinin etkileri hemen ortaya çıkmamaktadır. İlk belirgin etkileri 2 veya 3 seans sonrasında ortaya çıkan bu işlemde cilt tonunda eşitlenme, lekelerde hafifleme, sıkılaşma, sarkmalarda azalma, cilt kırışıklıklarında hafifleme ve sivilce ya da yara izlerinde azalmalar görülmektedir. Bununla birlikte pıhtı hücrelerinin onarım sürecini başlatması ve sağlıklı doku hücrelerinin aktive olması ile beraber daha canlı, parlak ve renk tonu eşit sıkı bir cilt dokusu oluşmaktadır.
P-R-P Tedavisi Yan Etkisi Var Mı?
P-R-P Tedavisi kişinin kendi kanından elde edilen plazma sıvısının yine kişiye enjekte edilmesi esasına dayanan bir işlem olduğu için oldukça güvenli bir uygulamadır. Kişiye özel uygulama yapıldığı için yan etki ve komplikasyon riski barındırmamaktadır. Bununla birlikte alerji riski oldukça düşük bir uygulamadır. Ancak uygulama sonrasında enjeksiyon giriş yerlerinde küçük kanama, kızarıklık ve şişlik görülebilmektedir. Bu durumlar işlem sonrasında görülmesi beklenen olası etkiler olup, sosyal ve profesyonel hayatı etkilemeden hafifleyerek kaybolmaktadır.